Reklam Alanı x Site Geneli
Kule Reklam
Kule Reklam -1
Menu
Reklam Alanı x Site Geneli

Kekemeliğe müdahalede en uygun dönem 2-6 yaş aralığı

Kekemeliğin tedavi edilebilen, yönetilebilen ve etkisi büyük oranda azaltılabilen bir konuşma akıcılığı bozukluğu olduğunu belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Ar...

Reklam Alanı
GİRİŞ: 21 Ekim 2025 - 17:35
Kekemeliğe müdahalede en uygun dönem 2-6 yaş aralığı
Fotoğraf : BEYAZ
Reklam Alanı x Haber Detay
Haber Detay x Reklam Alanı

Kekemeliğin tedavi edilebilen, yönetilebilen ve etkisi büyük oranda azaltılabilen bir konuşma akıcılığı bozukluğu olduğunu belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Araştırma Görevlisi Şevval Cengizli, erken müdahalenin önemine dikkat çekti. En sık 2-5 yaş arasındaki dönemde ortaya çıkan kekemeliğe vakit kaybeden müdahale edilmesi gerektiğini söyleyen Cengizli, kekemelikte ‘bekleyelim, geçer’ yaklaşımının bilimsel olarak riskli olduğunu vurgulayarak “Kekemelik ne kadar erken fark edilir ve müdahale başlatılırsa, tedavi edilebilirlik oranı o kadar yükselir. En ideal müdahale aralığı 2–6 yaş olup bu dönem beynin plastisitesinin en yüksek olduğu dönemdir” dedi. Cengizli, kekemelikte yanlış yaklaşımın kekemeliği güçlendirdiğini, doğru yaklaşımın ise terapi kadar güçlü bir terapi aracı olduğunun altını çizdi.

İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölümü Araştırma

Görevlisi Şevval Cengizli, 22 Ekim Dünya Kekemelik Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada kekemeliğin tedavi edilebilen, yönetilebilen ve etkisi büyük oranda azaltılabilen bir konuşma akıcılığı bozukluğu olduğunu söyledi.

Nörogelişimsel temelli akıcılık bozukluğu

Kekemeliğin yalnızca konuşmanın takılması şeklinde basit bir mekanik sorun olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirten Cengizli, “Aksine konuşmayı başlatma, sürdürme ve sözcükler arasında doğal geçiş yapabilme becerisini etkileyen nörogelişimsel temelli bir akıcılık bozukluğu olarak tanımlanmalıdır. En güncel bilimsel literatüre göre kekemelik, beynin konuşmayı planlama – motor komutları organize etme – zamanlama – geri bildirim döngülerini yönetme görevlerini üstlenen ağlarında işitsel, motor ve bilişsel yüklemelerin etkileşim bozukluğu sonucunda ortaya çıkar” diye konuştu. 

Sadece ses ve hece tekrarlarıyla sınırlı kalmayabilir

Kekemelikte konuşma sırasındaki akıcısızlıkların sadece ses veya hece tekrarlarıyla sınırlı kalmadığını kaydeden Cengizli, “Ses uzatmaları, bloklar, nefes kesilmeleri, ani duraklamalar ve bunlara eşlik eden yüz kas gerilmeleri, hızlı göz kırpma, çene hareketleri, ayak sallama gibi fiziksel eş davranışlar da tabloya eşlik edebilir. Kekemelik yaşayan bazı bireylerde bu davranışlar fark edilmeyecek kadar hafif seyrederken, bazı bireylerde konuşma girişimi sırasında belirgin şekilde görünür hale gelir” dedi.

En çok 2-5 yaş arasında ortaya çıkıyor

Bilimsel çalışmaların kekemeliğin en sık olarak 2–5 yaş arasındaki hızlı dil edinim döneminde ortaya çıktığını gösterdiğini ifade eden Cengizli, “Kekemelik genellikle genetik ve nörogelişimsel bir yatkınlık temelinde ortaya çıktığı için doğuştan bir risk taşır ancak konuşma belirtileri doğumda değil, konuşma ve dil gelişiminin hızlandığı erken çocukluk döneminde fark edilir. En sık başlangıç dönemi 2–5 yaş arasıdır. Bu yaş aralığı, beynin konuşma – dil – motor planlama – sosyal iletişim ağlarının birbirine entegre hale geldiği kritik bir dönemdir. Bu nedenle kekemelik bir anda değil, çoğu zaman belirli durumlarda fark edilir hale gelen, bazen var bazen yok gibi algılanabilen dalgalı bir seyir izleyebilir. Bu durum, çevredeki ebeveyn ve eğitimcilerin ‘Arada oluyor, bence geçer’ yanılgısına düşmesine yol açabilmektedir fakat bilimsel olarak bu yaklaşım riskli ve artık önerilmeyen bir bekle-gör tutumudur. ‘Bekleyelim, geçer’ şeklindeki yaklaşım bilimsel olarak risklidir. Erken başvuru, yalnızca akıcılığı değil çocuğun psikolojik güvenliğini de korur” dedi.

Kekemelik tek nedene bağlı değil

Kekemeliğin pek çok nedeni olduğunu belirten Cengizli, “Güncel bilimsel görüş, kekemeliğin tek bir nedene bağlı olmadığını, çok faktörlü bir model içerisinde açıklanması gerektiğini vurgular” dedi. Şevval Cengizli, bu nedenleri şöyle sıraladı:

Genetik yatkınlık: Kekemelik yaşayan bireylerin yaklaşık yüzde 60–80’inde aile öyküsü vardır.

Nörobiyolojik farklılıklar: Beynin konuşmayı planlayan bölgelerinde beyin bağlantısallığı ve zamanlamasında farklılıklar saptanmıştır.

Konuşma motor sistemi hassasiyeti: Hızlı ve yüksek yük içeren konuşma girişimlerinde sistemin daha fazla zorlanması.

Çevresel hız/baskı: Ailenin konuşma temposu çok yüksekse, çocuk yetişemediğini fark eder ve akıcısızlıklar tetiklenebilir.

Psikososyal faktörler: Kekemeliğin sebebi değildir ama var olan kekemeliği belirginleştirir veya kalıcı hale getirebilir.

Müdahale için 2-6 yaş aralığı en ideal 

Kekemeliğin heyecandan, travmadan, baskıdan oldu gibi halk arasında yaygın ama bilim dışı yorumlarla açıklamanın indirgemeci olduğunu belirten Şevval Cengizli, “Çevresel duygulanımlar kekemeliği etkiler fakat bunu, neden değil tetikleyici / pekiştirici faktör olarak görmek doğrudur. Bugün artık bilimsel olarak çok net bilmekteyiz ki kekemelik ne kadar erken fark edilir ve müdahale başlatılırsa, tedavi edilebilirlik oranı o kadar yükselir. En ideal müdahale aralığı 2–6 yaş olup bu dönem beynin plastisitesinin en yüksek olduğu dönemdir. Ayrıca çocuğun henüz konuşmaya dair kendilik algısı gelişmeden harekete geçmek, kekemeliğin psikolojik katman oluşturmadan çözülmesini sağlayabilir. Ertelenmiş müdahalelerde çocuk konuşmaktan kaçınmaya, sosyal ortamlarda geri çekilmeye, yanlış bir ‘Ben konuşamıyorum’ kimliği geliştirmeye başlayabilir, bu çok daha zorlayıcı bir tablonun başlangıcıdır” uyarısında bulundu.

Kalıcı kekemelikte risk faktörlerine dikkat

Kalıcı kekemelikte bazı risk faktörleri olduğunu belirten Şevval Cengizli, kekemelik yaşayan çocukların yüzde 65–80’inin doğal olarak iyileşebildiğini belirterek bu noktada hangi çocukta riskin yüksek olduğunu doğru öngörmenin oldukça kritik olduğunu söyledi. Şevval Cengzli, bu risk faktörlerini şöyle sıraladı:

-Kekemeliğin 6 aydan uzun sürmesi veya dalgalanarak şiddetlenmesi

-Ailede kalıcı kekemelik öyküsü bulunması

-Çocuğun kekemeliğin farkında olup kaçınma davranışı geliştirmeye başlaması

-Erkek çocuklarda görülme oranının 4 kattan fazla olması

-Eşlik eden dil bozukluğu, artikülasyon sorunu veya dikkat-bilişsel güçlük olması

-Aile veya çevre tarafından hızlı konuşmaya zorlanması ya da baskı altında hissetmesi

İletişim becerisini güçlendirmek ve özgüveni korumak önemli

Kekemelikte tedavi kavramını doğru anlamanın da çok önemli olduğunu belirten Şevval Cengizli, sözlerini şöyle tamamladı:

“Modern dil ve konuşma bilimi, kekemeliği tamamen ortadan kaldırmak yerine iletişim becerisini güçlendirmek, çocuğun (ya da yetişkinin) özgüvenini korumak ve konuşma akıcılığını doğal koşullarda sürdürülebilir hale getirmek hedefiyle ele alır. Özellikle erken çocukluk döneminde başlayan müdahalelerde, beyin plastisitesi en yüksek seviyedeyken yapılan akıcılık şekillendirici terapiler çok yüksek başarı oranlarına sahiptir. Bu nedenle bugün dünyanın birçok ülkesinde yalnızca dil-konuşma terapistleri değil, pediatristler, aile hekimleri ve erken çocukluk eğitimi uzmanları da erken sevk sorumluluğu taşımaktadır. Güncel literatür, bütüncül modellerin en etkili sonuçları verdiğini göstermektedir. Örneğin sadece konuşmayı mekanik olarak düzeltmeye çalışan yaklaşımların bireyin duygusal yükünü gözden kaçırması durumunda, kısa vadeli olsa dahi uzun vadede geri dönüş riski oluşabilir. Bu nedenle günümüzde tedavi süreçleri fizyolojik (nefes, hız, ses), psikolojik (özgüven, kaygı, iletişim girişkenliği), çevresel (aile hızı, dinleme kültürü, öğretmen farkındalığı) boyutlarıyla birlikte yapılandırılmaktadır. Yanlış yaklaşım kekemeliği güçlendirir, doğru yaklaşımın ise terapi kadar güçlü bir terapi aracıdır”.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı : BEYAZ

Bu haber toplamda 45 kez okunmuştur.
Haber Detay x Reklam Alanı
BENZER HABERLER
Haber Detay x Reklam Alanı

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir

Haber Detay x Reklam Alanı
Haber Detay x Reklam Alanı
PUAN DURUMU
O AV P
1 Galatasaray Galatasaray 15 32 36
2 Fenerbahçe Fenerbahçe 14 31 32
3 Trabzonspor Trabzonspor 14 25 31
4 Göztepe Göztepe 14 17 26
5 Samsunspor Samsunspor 15 22 25
6 Beşiktaş Beşiktaş 14 24 24
7 Gaziantep FK Gaziantep FK 14 21 22
8 Kocaelispor Kocaelispor 14 12 18
Tamamını Göster
15 Eyüpspor Eyüpspor 14 9 12
16 Kayserispor Kayserispor 14 14 12
17 Gençlerbirliği Gençlerbirliği 14 14 11
18 Karagümrük Karagümrük 14 13 8
O AV P
1 Pendikspor Pendikspor 15 29 32
2 Bodrum FK Bodrum FK 15 36 30
3 Amed Sportif Amed Sportif 15 33 29
4 Esenler Erokspor Esenler Erokspor 15 35 28
5 Erzurumspor Erzurumspor 15 28 26
6 Arca Çorum FK Arca Çorum FK 15 23 25
7 Iğdır FK Iğdır FK 15 23 25
8 Serik Belediyespor Serik Belediyespor 15 20 25
Tamamını Göster
17 Sarıyer Sarıyer 15 13 14
18 Manisa FK Manisa FK 15 21 13
19 Hatayspor Hatayspor 15 15 5
20 A.Demirspor A.Demirspor 15 11 -16
O AV P
1 Arsenal Arsenal 14 27 33
2 M.City M.City 14 32 28
3 Aston Villa Aston Villa 14 20 27
4 Chelsea Chelsea 14 25 24
5 C.Palace C.Palace 14 18 23
6 Sunderland Sunderland 14 18 23
7 Brighton Brighton 14 24 22
8 M. United M. United 14 22 22
Tamamını Göster
17 Leeds United Leeds United 14 16 14
18 West Ham United West Ham United 14 16 12
19 Burnley Burnley 14 15 10
20 Wolves Wolves 14 7 2
O AV P
1 Bayern Munih Bayern Munih 12 44 34
2 RB Leipzig RB Leipzig 12 22 26
3 B. Dortmund B. Dortmund 12 21 25
4 Leverkusen Leverkusen 12 28 23
5 Hoffenheim Hoffenheim 12 25 23
6 VfB Stuttgart VfB Stuttgart 12 21 22
7 E. Frankfurt E. Frankfurt 12 28 21
8 Freiburg Freiburg 12 19 16
Tamamını Göster
15 Wolfsburg Wolfsburg 12 14 9
16 FC Heidenheim FC Heidenheim 12 10 8
17 St. Pauli St. Pauli 12 10 7
18 Mainz 05 Mainz 05 13 11 6
O AV P
1 Barcelona Barcelona 15 42 37
2 Real Madrid Real Madrid 15 32 36
3 Villarreal Villarreal 14 29 32
4 Atletico Madrid Atletico Madrid 15 28 31
5 Real Betis Real Betis 14 22 24
6 Espanyol Espanyol 14 18 24
7 Getafe Getafe 14 13 20
8 Athletic Bilbao Athletic Bilbao 15 14 20
Tamamını Göster
17 Osasuna Osasuna 14 12 12
18 Girona Girona 14 13 12
19 Levante Levante 14 16 9
20 Real Oviedo Real Oviedo 14 7 9
O AV P
1 AC Milan AC Milan 13 19 28
2 SSC Napoli SSC Napoli 13 20 28
3 Inter Inter 13 28 27
4 Roma Roma 13 15 27
5 Como Como 13 19 24
6 Bologna Bologna 13 22 24
7 Juventus Juventus 13 17 23
8 Lazio Lazio 13 15 18
Tamamını Göster
17 Parma Parma 13 9 11
18 Pisa Pisa 13 10 10
19 Fiorentina Fiorentina 13 10 6
20 Verona Verona 13 8 6
O AV P
1 Lens Lens 14 24 31
2 PSG PSG 14 27 30
3 Marsilya Marsilya 15 35 29
4 Lille Lille 15 29 29
5 Rennes Rennes 14 24 24
6 Lyon Lyon 14 21 24
7 AS Monaco AS Monaco 15 26 23
8 Strasbourg Strasbourg 14 25 22
Tamamını Göster
15 Lorient Lorient 14 18 14
16 Nantes Nantes 14 12 11
17 Metz Metz 14 14 11
18 Auxerre Auxerre 14 8 9
O AV P
1 PSV Eindhoven PSV Eindhoven 14 44 37
2 Feyenoord Feyenoord 14 35 31
3 NEC Nijmegen NEC Nijmegen 14 36 24
4 Alkmaar Alkmaar 14 26 24
5 Ajax Ajax 14 25 23
6 FC Groningen FC Groningen 15 21 23
7 FC Utrecht FC Utrecht 14 25 21
8 FC Twente FC Twente 14 22 20
Tamamını Göster
15 FC Volendam FC Volendam 14 17 14
16 Heracles Heracles 14 22 13
17 NAC Breda NAC Breda 14 15 12
18 Telstar Telstar 14 16 10
Reklam Alanı x Site Geneli
Reklam Alanı x Site Geneli