Sağlıklı gülüşler bebeklikten başlıyor!
Üsküdar Diş Hastanesi Çocuk Diş Hekimi Doç.

Üsküdar Diş Hastanesi Çocuk Diş Hekimi Doç. Dr. Barış Karabulut, çocuklarda diş sağlığının korunması için erken yaşta alınabilecek önlemler hakkında bilgi verdi ve doğru bilinen yanlışları açıkladı.
Herhangi bir sorun olmadan çocuklar diş hekimiyle tanışmalı!
Çocukların diş hekimi korkusunu yenmek için öncelikle çocukların diş hekimleriyle erken yaşta tanışmaları gerektiğini aktaran Doç. Dr. Barış Karabulut, “Ailelere, herhangi bir ağrı ya da sorun yokken çocuklarını diş hekimine getirmelerini öneriyoruz.” dedi.
Bu sayede çocukların hem ortamı hem de doktoru tanımış olduklarını ifade eden Karabulut, “Çocuklar genelde bilinmeyenden korkar. Tanıdığı bir ortam ve insan, çocuğun kendini daha güvende hissetmesini sağlar. Bizim için önemli olan, birkaç başarılı ve gözyaşı olmayan güzel seans geçirebilmektir. Bu, çocuğun ağrısı olmasa bile mümkün.” şeklinde konuştu.
Anne sütü de şeker içerir, bebeğin uzun süre memede kalması erken çocukluk çağı çürüğüne yol açabilir!
Ülkemizde çocuklarda diş çürüğünün çok yaygın olduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Barış Karabulut, “En büyük nedenlerden biri gıdalar.” dedi.
Günümüzde çocukların erişebileceği çürük yapıcı yiyeceklerin çok fazla, doğal besinler ve sebzelerin az tüketildiğini vurgulayan Karabulut, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Fast food, asitli içecekler ve şekerli atıştırmalıklar öne çıkıyor. Bu nedenle diş fırçalama alışkanlığı çok erken yaşta kazandırılmalı. Biz ailelere üç yaşından itibaren en az altı ayda bir düzenli kontrol öneriyoruz. Hatta en ideal yaklaşım, bebek doğmadan önce annenin ve babanın ağız sağlığına özen göstermesi. Çünkü çürük, mikroorganizmalarla bulaşan bir hastalıktır. Bu noktada öncelikle ailedeki bireylerin ağız sağlığının iyi olması gerekiyor. Varsa çürükler ve diğer problemler giderilmeli. Bu bakım kısmı. Bir de bilgilendirme kısmı var. Bebek doğduktan sonra gece beslenmesi nasıl olmalı, sütten sonra ağız nasıl temizlenmeli gibi konular da önemli. Çoğu aile, anne sütünün uzun süre dişte kalmasının çürük yapabileceğini bilmiyor. Oysa anne sütünde de laktoz, yani bir çeşit şeker bulunuyor. Çok uzun süre memede uyuyan bebeklerde ya da sık beslenenlerde ‘erken çocukluk çağı çürüğü’ dediğimiz durum sık görülüyor.”
Çocuklar steril bir ağızla doğar!
Biberon, emzik ya da uzun süreli emzirmenin dişlerin yapısını bozduğunu dile getiren Doç. Dr. Barış Karabulut, “Biberon ve emziği mümkünse iki yaş civarında yavaş yavaş bıraktırmak gerekir.” dedi.
Ayrıca aileleri önce kendi ağız hijyenlerine dikkat etmeleri konusunda sıklıkla uyardıklarını kaydeden Karabulut, “Çünkü kendi ağızlarındaki mikroorganizmaları çocuğa kolayca bulaştırabilirler. Öperek, aynı kaşığı kullanarak ya da başka yollarla. Çocuklar steril bir ağızla doğuyor. Ama biz onlara bu bakterileri aktarıyoruz. Mikroorganizmalar bir şekilde bulaşacaktır ama doğru temizlikle bu süreç geciktirilebilir. Diş fırçalama denince, herkesin aklına klasik fırça geliyor. Ama diş henüz çıkmamışsa bile, ıslak bir tülbent veya gazlı bezle ağız içi temizlenebilir. Dişler çıkar çıkmaz da, sütle temas sonrası hemen silinmesini öneriyoruz. Burada önemli olan tüm sütlerdir, sadece anne sütü değil. Ayrıca biberona bal ya da şeker katmak gibi alışkanlıklar çok tehlikeli. Uyumaları kolay olsun diye sütü tatlandırmak, çürük riskini çok artırır.” açıklamasını yaptı.
Ağızı açık uyuyan çocuklarda çürük riski artar!
Bazı çocukların çene yapısı nedeniyle ağzının açık uyuduğuna değinen Doç. Dr. Barış Karabulut, “Bu çocuklar için diş hekimine başvurmak gerekir.” dedi.
Sorunun genellikle muayenelerde fark edildiğine işaret eden Karabulut, “Zaten altı aylık kontrollerin amaçlarından biri de, ortodontik sorunları erken fark etmek. Ağız açık uyuyan çocuklarda ağız kuruluğu olur, bu da çürük riskini artırır. Aileler, çocuğun neden burundan nefes alamadığını araştırmalı. Burunda et olabilir, deviasyon olabilir, alerji olabilir. Kulak burun boğaz uzmanına başvurmak bu noktada çok önemlidir. Ortodontik sorunlar da erken teşhisle daha kolay çözülür ve ilerideki problemler azaltılır.” ifadelerini kullandı.
Erken diş kaybı fiziksel ve psikolojik birçok soruna neden olabilir!
‘Nasıl olsa süt dişleri dökülecek, çürüse de olur’ düşüncesiyle sıklıkla karşılaştıklarını dile getiren Doç. Dr. Barış Karabulut, “En çok üzüldüğümüz düşünce bu. Süt dişlerinin bir görevi var. Süt dişleri, kalıcı dişlerin rehberidir. Kalıcı dişin nereden ve nasıl çıkacağını gösterirler. Bu rehberliği kaybeden bir daimi diş, yanlış yerden çıkabilir ya da hiç süremeyebilir.” dedi.
Erken çekilen süt dişlerinin yerine mutlaka yer tutucu yapılması gerektiğinin altını çizen Karabulut, şunları söyledi:
“Yoksa dişler birbirinin alanını kapatır. Çene gelişimi etkilenir. Ayrıca çocuk, dişlerini kaybettiğinde çiğneme fonksiyonu bozulur. Yiyecekleri parçalayamaz, büyümesi etkilenir. Çiğnemeden yuttuğu için mide rahatsızlıkları baş gösterebilir. Estetik açıdan da sorun olur. Gülmek istemez, okulda arkadaşlarının alayına maruz kalır. Bu da psikolojik etkiler doğurur. Bunların hepsini sadece günde iki kez, iki dakika fırçalayarak önlemek mümkün.”
Günde iki kez dişleri temizlemek ve florlu macunla desteklemek yeterli!
Fırçalamanın yanında florlu diş macunu da önerdiklerini aktaran Doç. Dr. Barış Karabulut, “Ancak florla ilgili ailelerin bazen yanlış bilgileri olabiliyor. ‘Flor zeka geriliği yapar’ gibi yanlış inanışlar var. Oysa doğru dozda ve yaşa uygun şekilde kullanıldığında flor, çürüğe karşı elimizdeki en etkili maddedir.” dedi.
Önemli olanın, önce fırçalamayı doğru öğretmek olduğunu yineleyen Karabulut, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yani floru tartışmadan önce, çocuk fırçalıyor mu, biz fırçalıyor muyuz, bunlara bakmak lazım. Ayrıca fırçalama tekniği de önemli. Çocuklar genelde çizgi filmlerde gördükleri gibi yatay fırçalama yapıyorlar. Oysa doğru teknik, üst çenede yukarıdan aşağıya, alt çenede aşağıdan yukarıya doğru yani diş etinden dişe doğru süpürme hareketidir. Elektrikli diş fırçaları biraz daha etkili olabilir ama onları çocukların 9–10 yaş civarında kullanmalarını öneriyoruz. Çünkü motor beceriler bu yaşlarda gelişmiş oluyor.
Sonuç olarak önemli olan, günde iki defa diş yüzeyinden yiyecek artıklarını uzaklaştırmak ve florlu macunla desteklemek. Bu alışkanlıklar çürüğün önüne geçmek için yeterlidir.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Haber Kaynağı : BEYAZ
Bu haber toplamda 5 kez okunmuştur.Yorum Ekle
E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir