Reklam Alanı x Site Geneli
Kule Reklam
Kule Reklam -1
Menu
Reklam Alanı x Site Geneli

Eğitim-Sen Adıyaman İl Kadın Platformu: ‘Kadın cinayetleri politiktir, hesabını biz soracağız’ - Videolu Haber

ADIYAMAN (PERRE) - Şeriban ÖZÇAKMAK - Eğitim-Sen Adıyaman İl Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'nde, kadın cinayetleri ve şiddete karşı basın açıklaması gerçekleştirdi.

Reklam Alanı
GİRİŞ: 25 Kasım 2025 - 20:26
Eğitim-Sen Adıyaman İl Kadın Platformu: ‘Kadın cinayetleri politiktir, hesabını biz soracağız’ - Videolu Haber
Fotoğraf : PERRE
Reklam Alanı x Haber Detay
Haber Detay x Reklam Alanı

Adıyaman - Eğitim-Sen Adıyaman İl Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Mimar Sinan Kültür Parkı önünde basın açıklaması yaptı. Platform adına açıklamayı okuyan Nursel Biçer, "Kadına yönelik şiddet münferit olaylardan ibaret değildir. Devletin kadınları yok sayan politikaları ve toplumsal cinsiyetçi tutumlar şiddeti sistematik hale getiriyor" dedi.

Biçer, İstanbul Sözleşmesi'nin uygulanması gerektiğini vurgulayarak, "İstanbul Sözleşmesi'nin tüm hükümleri eksiksiz uygulanmalıdır. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkan, kadınları şiddet karşısında yalnızlaştırmaya çalışan ve kadınların öldürülmesini değil nasıl ve kaç tane doğum yapmasını kendine dert edinen devlet, kadın cinayetlerinin sorumlusudur. Her zaman olduğu gibi bir kez daha söylüyoruz ki kadın cinayetleri politiktir ve katlettiğiniz her kadının hesabını sizlerden biz soracağız" dedi.

Kadın sığınma evlerinin sayısının artırılması gerektiğini belirten Biçer, "Kadınların yalnızca tehlikeden korunmaları değil, sosyal ve ekonomik yaşama özgürce katılmaları sağlanmalıdır" dedi. Dijital şiddete de dikkat çeken Biçer, "Sosyal medyada kadınlara yönelik tehdit, taciz ve kişisel veri ihlalleri artıyor. Bu konuda etkin önlemler alınmalı" ifadelerini kullandı.

Adıyaman İndere Bölgesi ve yeni yerleşim alanlarındaki kadınların artan güvenlik risklerine değinen Biçer, "Deprem sonrası yeni yerleşimlerde artan nüfusla birlikte kadınlar sosyal, ekonomik ve güvenlik açısından ciddi risklerle karşı karşıya" dedi.

Biçer, açıklamada şu ifadelere yer verdi:

"Bugün 25 Kasım! Erkek-devlet şiddeti tüm hayatımızı kuşatırken yine bulduk birbirimizi. 25 Kasım'da, Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele gününde tüm isyanımız ve dayanışmamızla sokaklardayız. Ne kendi hayatlarımızı ne birbirimizi savunmaktan vazgeçeriz! 25 Kasım, Dominik Cumhuriyeti'nde diktatörlüğe karşı mücadele eden Mirabal Kardeşlerin, 1960 yılında devlet güçleri tarafından vahşice katledilmelerinin ardından dünya kadın hareketinin ortak hafızasında yer eden bir gündür. Patria, Minerva ve María Teresa Mirabal, kadınların özgürlüğü ve toplumsal adalet mücadelesinde simgeleşmiş; politik faaliyetleri nedeniyle sistematik takibe, şiddete ve sonunda devlet eliyle gerçekleştirilen cinayete maruz kalmışlardır. 1981'de Latin Amerika ve Karayipli kadınların düzenlediği feminist toplantıda 25 Kasım, "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü" olarak ilan edilmiş; 1999'da Birleşmiş Milletler tarafından resmen tanınmıştır. Bugün 25 Kasım, yalnızca bir anma günü değil, kadınlara yönelik her tür şiddeti görünür kılma, teşhir etme, buna karşı sorumluluklarımızı hatırlatma ve şiddeti önlemek için mücadeleyi büyütmek günüdür. Kadınlar olarak; hayatımızın her alanında maruz kaldığımız baskı, sömürü ve şiddetin politik olduğunu, kadınlara yönelik şiddetin münferit olaylar silsilesinden ibaret bir durum olmadığını; devletin kadını yok sayan politikaları ve toplumdaki cinsiyetçi tutumlarla sistematik bir şekilde üretildiğini bir kez daha haykırıyoruz. Bu nedenle kadına yönelik şiddet yalnızca bir sonuç değil, devletin yükümlülüklerini yerine getirmemesi, kadınların haklarına tam erişimin sağlanmaması ve şiddetin her biçimine karşı kararlı bir mücadele yürütülmesi için çağrımız açıktır: Kadına yönelik şiddet sona ermeli, kadınlar barışın, adaletin ve eşitliğin öncüsü olmalıdır. Kalıcı ve adil bir barış, güvenli bir toplum ve toplumsal eşitlik ancak kadınların yaşam hakkının, özgürlüğünün ve karar alma süreçlerindeki eşit temsilinin güvence altına alınmasıyla mümkündür.

2025'in "Aile Yılı" ilan edilmesi ve kamu kurumlarının politikalarının aile merkezli bir çerçeveye oturtulması, kadına yönelik şiddetin görünürlüğünü azaltmış ve bireysel hakların geri plana itilmesine yol açmıştır. Devletin politikasını işlerken "aile birliğini önceleyen" yaklaşımı, şiddet gören kadınların başvuru mekanizmalarına erişimini zorlaştırmış, kolluk ve idari makamların "aileyi koruma" gerekçesiyle kadınları uzlaştırmaya yönlendirme eğilimini artırmıştır. Süregelen ekonomik kriz, kadınların istihdama katılımını ciddi şekilde azaltmış; güvencesiz işlere yönelme, kayıt dışı istihdam ve işten çıkarmalar artmıştır. Ekonomik bağımlılık, kadınların şiddet içeren ilişkilerden çıkmasını zorlaştırmıştır. Ayrıca, yoksulluk nedeniyle kadınların güvencesiz ve ucuz işlerde çalışması, iş kazalarına bağlı ölüm riskini artırmış, birçok kadın bu nedenle hayatını kaybetmiştir.

Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü!!

Evde, işyerinde, sokakta, özel ve kamusal alanda maruz bırakıldığımız tüm değersizleştirmelere karşı bugün buradayız. Emeğimizin sömürülmesine karşı, tüm hayatı üreten emeğimizin hakkını almak için buradayız. Kadınları yok sayan bu iktidarı ıslıklamak, zılgıtlamak için buradayız... Biz susmuyoruz, susmayacağız da.

Teknolojik araçların yaygınlaşmasıyla birlikte kadınlar, sosyal medya ve dijital platformlarda sistematik biçimde hedef alınmakta; tehdit, taciz, kişisel verilerin izinsiz paylaşımı, çevrimiçi takip gibi ihlallerle karşı karşıya kalmaktadır. Dijital şiddet, yalnızca bireysel bir saldırı değil, kadınların kamusal alandaki görünürlüğünü sınırlayan, ifade özgürlüğünü baskılayan ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini yeniden üreten yapısal bir sorundur. Hapishanelerde de kadınlara yönelik hak ihlalleri sistematik bir şekilde devam etmektedir. Kadınlar yetersiz sağlık ve hijyen koşullarına erişim eksikliği, kelepçeli muayene, çıplak arama ve keyfi disiplin cezalarına maruz kalmaktadır.

Kadınlar, hem çatışmalı süreçlerin hem de baskıcı devlet politikalarının ilk hedefi haline gelirken; barışın, adaletin ve demokratikleşmenin en güçlü öznesi olmaya devam etmektedir. Coğrafyamızda yıllardır süren çatışmalı ortamın kadınlar üzerindeki etkisi çok boyutludur; zorunlu göç, yoksullaşma, artan kaygı ve toplumsal cinsiyet temelli şiddetin ağırlasması görünür hale gelmektedir. Çatışma çözümlerinde kadınların barış mücadelesinin dışlandığı, haklarına erişimlerinin engellendiği ve en kırılgan aktörler olarak bir kez daha mağdur edildiği bu tabloda, kadınların güvence altına alınmadıkça çatışmanın yarattığı toplumsal tahribatın onarılması mümkün değildir. Coğrafyamızda uzun yıllardır devam eden güvenlikçi politikalar, kadınların maruz kaldıkları hak ihlallerini artıran bir etki yaratmaktadır. Toplantı ve gösteri yürüyüşü özgürlüğüne yönelik müdahaleler ile gözaltı süreçlerinde ortaya çıkan cinsiyet temelli kötü muamele, kadınların siyasal ve toplumsal hayata katılımını sınırlamaktadır. Özellikle Kürt illerinde yürütülen askeri ve idari uygulamalar, kadınların gündelik yaşam koşullarını doğrudan etkileyen sistematik hak ihlallerine dönüşmektedir. Kadın örgütleri ve hak savunucuları ise yıllar boyu yargı ve kolluk tacizine maruz bırakılmışlardır. Tüm bu nedenlerle, Kürt Meselesi bağlamında yürütülmekte olan çözüm sürecini desteklemekle beraber, kalıcı bir barışın ancak kadınların sürece aktif katılımı ile mümkün olabileceğini bir kez daha vurguluyoruz. Bu bağlamda taleplerimiz;

1. Türkiye, hukuken bağlayıcı niteliği devam eden İstanbul Sözleşmesi'nin tüm hükümlerini eksiksiz uygulamalıdır.

2. 6284 sayılı Kanun'un etkin bir şekilde uygulanmasını engelleyen keyfi idari ve kolluk pratikleri son bulmalıdır.

3. Kadın örgütlerinin çalışmaları üzerindeki baskıya ve kriminalize eden yaklaşımlara son verilmelidir.

4. Kadına yönelik şiddet suçlarında cezasızlık politikası son bulmalı, etkili soruşturma ve yargılama ilkeleri güvence altına alınmalıdır.

5. Kadın Sığınma Evlerinin sayısı, erişilebilirliği ve niteliği artırılmalıdır. Bununla beraber kadınların yalnızca tehlikeden korunmaları değil; ekonomik ve sosyal yaşama özgür bir şekilde katılabilecekleri koşullar sağlanmalıdır.

6. Sosyal medyanın yaygınlaşması ve teknolojiye erişimin artması ile birlikte kadınlara yönelik artan dijital şiddete karşı etkin tedbirler alınmalı, kadınların ifade ve fikir özgürlüğü korunmalıdır.

7. Mültecilik statüsü dahi engellenen sığınmacı kadınlara yönelik ayrımcı uygulamalar derhal son bulmalı; barınma, sağlık, eğitim gibi temel insan haklarına erişimleri sağlanmalıdır.

8. Kürt Meselesi bağlamında yürütülmekte olan çözüm sürecine kadınların etkin katılımları sağlanmalı, BM Güvenlik Konseyi'nin 1325 sayılı Kararı'nın kadınların korunması ve karar alma süreçlerine katılımı yönündeki ilkeleri benimsenmelidir.

Kadına yönelik şiddet yalnızca münferit olaylar silsilesinden ibaret bir olgu değil; devletin kadını yok sayan politikaları ve toplumsal yapıda kadına karşı tutumlar ile beslenen sistematik bir insan hakkı ihlalidir. Kadınlar olarak, kadınların şiddetten uzak, eşit ve özgür bir yaşam hakkını savunmayı, hak ihlallerini belgelemeye ve görünür kılma sorumluluğumuzu sürdürmeye devam edeceğimizi bir kez daha kamuoyuna bildiriyoruz. Devletin yükümlülüklerini yerine getirmesi, kadınların haklarına tam erişimin sağlanması ve şiddetin her biçimine karşı kararlı bir mücadele yürütülmesi için çağrımız açıktır: Kadına yönelik şiddet sona ermeli, kadınlar barışın, adaletin ve eşitliğin öncüsü olmalıdır. Kalıcı ve adil bir barış, güvenli bir toplum ve toplumsal eşitlik ancak kadınların yaşam hakkının, özgürlüğünün ve karar alma süreçlerindeki eşit temsilinin güvence altına alınmasıyla mümkündür.

İstanbul Sözleşmesi'nden çıkan, kadınları şiddet karşısında yalnızlaştırmaya çalışan ve kadınların öldürülmesini değil nasıl ve kaç tane doğum yapmasını kendine dert edinen devlet, kadın cinayetlerinin sorumlusudur. Her zaman olduğu gibi bir kez daha söylüyoruz ki kadın cinayetleri politiktir ve katlettiğiniz her kadının hesabını sizlerden biz soracağız."

 


Kaynak : PERRE

Haber Kaynağı : PERRE

Bu haber toplamda 9 kez okunmuştur.
Haber Detay x Reklam Alanı
BENZER HABERLER
Haber Detay x Reklam Alanı

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir

Haber Detay x Reklam Alanı
Haber Detay x Reklam Alanı
PUAN DURUMU
O AV P
1 Galatasaray Galatasaray 13 28 32
2 Fenerbahçe Fenerbahçe 13 30 31
3 Trabzonspor Trabzonspor 13 22 28
4 Samsunspor Samsunspor 13 19 24
5 Göztepe Göztepe 13 15 23
6 Gaziantep FK Gaziantep FK 13 20 22
7 Beşiktaş Beşiktaş 13 22 21
8 Alanyaspor Alanyaspor 13 13 15
Tamamını Göster
15 Gençlerbirliği Gençlerbirliği 13 14 11
16 Eyüpspor Eyüpspor 13 7 9
17 Kayserispor Kayserispor 13 13 9
18 Karagümrük Karagümrük 13 13 8
O AV P
1 Pendikspor Pendikspor 14 27 29
2 Esenler Erokspor Esenler Erokspor 14 34 28
3 Bodrum FK Bodrum FK 14 32 27
4 Amed Sportif Amed Sportif 14 31 26
5 Arca Çorum FK Arca Çorum FK 14 23 25
6 Erzurumspor Erzurumspor 14 24 23
7 Bandırmaspor Bandırmaspor 14 18 23
8 Iğdır FK Iğdır FK 14 21 22
Tamamını Göster
17 Manisa FK Manisa FK 14 21 13
18 Sarıyer Sarıyer 14 12 11
19 Hatayspor Hatayspor 14 12 4
20 A.Demirspor A.Demirspor 14 8 -17
O AV P
1 Arsenal Arsenal 12 24 29
2 Chelsea Chelsea 12 23 23
3 M.City M.City 12 24 22
4 Aston Villa Aston Villa 12 15 21
5 C.Palace C.Palace 12 16 20
6 Brighton Brighton 12 19 19
7 Sunderland Sunderland 12 14 19
8 Bournemouth Bournemouth 12 19 19
Tamamını Göster
17 West Ham United West Ham United 12 15 11
18 Leeds United Leeds United 12 11 11
19 Burnley Burnley 12 14 10
20 Wolves Wolves 12 7 2
O AV P
1 Bayern Munih Bayern Munih 11 41 31
2 RB Leipzig RB Leipzig 11 22 25
3 Leverkusen Leverkusen 11 27 23
4 B. Dortmund B. Dortmund 11 19 22
5 VfB Stuttgart VfB Stuttgart 11 20 22
6 E. Frankfurt E. Frankfurt 11 27 20
7 Hoffenheim Hoffenheim 11 22 20
8 Union Berlin Union Berlin 11 14 15
Tamamını Göster
15 Wolfsburg Wolfsburg 11 13 8
16 St. Pauli St. Pauli 11 9 7
17 Mainz 05 Mainz 05 11 11 6
18 FC Heidenheim FC Heidenheim 11 8 5
O AV P
1 Real Madrid Real Madrid 13 28 32
2 Barcelona Barcelona 13 36 31
3 Villarreal Villarreal 13 26 29
4 Atletico Madrid Atletico Madrid 13 25 28
5 Real Betis Real Betis 13 20 21
6 Espanyol Espanyol 13 17 21
7 Getafe Getafe 13 12 17
8 Athletic Bilbao Athletic Bilbao 13 12 17
Tamamını Göster
17 Osasuna Osasuna 13 10 11
18 Girona Girona 13 12 11
19 Levante Levante 13 16 9
20 Real Oviedo Real Oviedo 13 7 9
O AV P
1 Roma Roma 12 15 27
2 AC Milan AC Milan 12 18 25
3 SSC Napoli SSC Napoli 12 19 25
4 Inter Inter 12 26 24
5 Bologna Bologna 12 21 24
6 Como Como 12 17 21
7 Juventus Juventus 12 15 20
8 Lazio Lazio 12 15 18
Tamamını Göster
17 Lecce Lecce 12 8 10
18 Genoa Genoa 12 11 8
19 Fiorentina Fiorentina 12 10 6
20 Verona Verona 12 7 6
O AV P
1 PSG PSG 13 27 30
2 Marsilya Marsilya 13 33 28
3 Lens Lens 13 22 28
4 Lille Lille 13 27 23
5 Strasbourg Strasbourg 13 24 22
6 Rennes Rennes 13 23 21
7 Lyon Lyon 13 18 21
8 AS Monaco AS Monaco 13 25 20
Tamamını Göster
15 Nantes Nantes 13 12 11
16 Lorient Lorient 13 15 11
17 Metz Metz 13 14 11
18 Auxerre Auxerre 13 7 8
O AV P
1 PSV Eindhoven PSV Eindhoven 13 41 34
2 Feyenoord Feyenoord 13 33 28
3 Alkmaar Alkmaar 13 26 24
4 NEC Nijmegen NEC Nijmegen 13 33 21
5 FC Utrecht FC Utrecht 13 23 20
6 Ajax Ajax 13 23 20
7 FC Groningen FC Groningen 13 19 20
8 FC Twente FC Twente 13 21 17
Tamamını Göster
15 PEC Zwolle PEC Zwolle 13 16 13
16 NAC Breda NAC Breda 13 15 12
17 Heracles Heracles 13 21 12
18 Telstar Telstar 13 15 10
Reklam Alanı x Site Geneli
Reklam Alanı x Site Geneli