Reklam Alanı x Site Geneli
Kule Reklam
Kule Reklam -1
Menu
Reklam Alanı x Site Geneli

Ulusal Yarışma Heyecanı Başladı

62.

Reklam Alanı
GİRİŞ: 27 Ekim 2025 - 18:45
Ulusal Yarışma Heyecanı Başladı
Fotoğraf : BEYAZ
Reklam Alanı x Haber Detay
Haber Detay x Reklam Alanı

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde Ulusal Yarışma heyecanı başladı. Atatürk Kültür Merkezi (AKM) Aspendos Salonu, dün iki yarışma filmini ve ekiplerini ağırladı. 

Gerçek bir olaydan, 2015’te Bingöl’e düşen gök taşlarından yola çıkarak gök taşlarının yol açtığı hikâyeleri, kara mizah diliyle anlatan “Sahibinden Rahmet” filminin gösteriminin ardından yönetmenler Gözde Yetişkin ve Emre Sert, oyuncular Cem Yiğit Üzümoğlu, Mehmet Şeker, Ozan Çelik, sanat yönetmeni Aras Bilkin ve görüntü yönetmeni Arınç Arısoy, seyircilerden gelen soruları cevapladı.  

Filmin çıkış noktasının bir radyo haberi olduğunu söyleyen yönetmen Gözde Yetişkin, bu haberi nasıl film hikâyesine dönüştürdüklerini şöyle anlattı: “Haberde çok nadir bir meteorun Türkiye’ye düştüğü, içinde demir, uranyum filan olduğu söyleniyordu. Köylüler de işte bu taşı satmaya çalışıyordu. Dönemin Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek, Twitter'da bir anket açmıştı; bu köylülerden gelir vergisi alalım mı, almayalım mı, diye. Köylüler de buna tepki gösteriyordu; ‘Allah bize bunu gökten göndermiş, bunun ne vergisini vereceğiz?’ diye. Türkiye'nin işte bu sıkışmışlığını yansıtabileceğimizi düşündük bu konu üzerinden”

Konuyu bir kara mizah hikâyesi olarak işlemelerinin sebebi sorulduğunda ise yönetmenlerin cevabı; bir tecihten ziyade ‘hayata bakış’larını işaret ediyordu. Sert; “Bizim stresle mücadele şeklimiz, dalga geçmek, gülmek üzerine kurulu” derken Yetişkin; “Çok komik, eğlenceli anlarda da illa can sıkan bir şeyler söyleme alışkanlığımız var” sözleriyle ortağını tamamladı. 

“Tek başımıza iş yapmayı bilmiyoruz”

Seyirciler, filmin; biri kadın biri erkek, iki yönetmen tarafından çekilmiş olması üzerine de sorular yöneltti ekibe. “Çocukluktan beri arkadaşız, her şeyi birlikte yaptık. Tek başımıza iş yapmayı bilmiyoruz açıkçası” diyen Sert, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ama iki kişi yapmak, harika. Çünkü başarıyı da başarısızlığı da paylaşıyorsunuz. Stresi paylaşıyorsunuz. Bazen vardiyalı çalışıyorsunuz. Bazen biri ‘batırdık’ diyor, öbürü ‘ben toplarım’ diyor. Bazen o tatlı kız oluyor, ben kötü adam oluyorum. Bazen ben cellat oluyorum, Gözde cadı oluyor. Bir dengesini buluyoruz” 

Oyuncular da iki yönetmenli çekimi kendi açılarından değerlendirdi. Cem Yiğit Üzümoğlu, “Tek yönetmen olduğunda yönetmeni ikna ediyorsan zaten işini bitirdin. Ama bir yönetmen daha olunca işin daha zor olabiliyor. Ama o da bazı kusurlarını toparlamak, en iyi, en komplike performansı verebilmek adına çok iyi bir denetleme unsuru oluyor” derken Mehmet Şeker “Bazen yönetmenler çok meşgul olabiliyor. Ama iki yönetmenle bir sorum olduğunda illa birini bulabiliyorum” diye konuştu. 

Gökten düşen taş neden obsidiyen?

Söyleşide, gökten düşen taşın ‘neden obsidiyen olduğu’ da soruldu. “Bu soruyu beklemiyordum, mutlu oldum” diyen sanat yönetmeni Aras Bilkin’in cevabı şöyle oldu: “Aklıma ilk gelen şey, bu meteorit metal içerikli olabilir, bu yüzden obsidiyen gibi olabilir, düşüncesiydi. Benim önerim, yönetmenlerin fikri, metafizik, mitolojik araştırmalar, dizi-kültürel hikayeler bizi yavaş yavaş onun, obsidiyen olması, o karanlığı içinde barındırması gerekliliğine götürdü. Ve ışığa verdiği tepki çok hoşumuza gitti. Yani onu satabildim Emre ve Gözde'ye!” 

Obsidiyen taşıyla ilgili olarak görüntü yönetmeni Arınç Arısoy’un da şunları söylediı: “Hikaye şu şekilde: İrfan gece karanlığında taşı bulur. Bunu görselleştirmeniz lazım. O taş yansıyor mu, o taşı nasıl ayırabilirim, o taş sahnenin içerisinde nasıl belirgin olabilir gibi sorular çıkıyor tabii. O yüzden ilk tartıştığımız konulardan biriydi; yani parlak olması. Aslında sinema bigi birazcık; sinema da gerçeklik ve kurmaca arasında ince bir çizgidedir ya bu, biraz da ona hizmet eden bir materyal”

Siz olsanız taşı satar mıydınız?

Söyleşinin en ilginç sorusuysa “Böyle bir durum sizin başınıza gelse ne yapardınız; satar mıydınız, bekler miydiniz?” şeklindeydi. Ekip bu soruya çok içtenlikle cevap verdi: Ozan Çelik, “Tabii ki en fazla değere satmak isterdim. Orada ne yaşanıyorsa o! Böylelikle doğru kast yapmışlar herhalde” derken Mehmet Şeker’in cevabı, filmde canlandırdığı Cevat karakterinin de bir değerlendirmesini içeriyordu: “Aslında ben Cevat'ı çok anlayabildiğimi düşünmüyorum. Çünkü bir öyle konuşuyor, bir böyle konuşuyor. Ama sağ olsun Emre, Gözde ve diğer oyuncu arkadaşlarım bu süreçte bana çok yardımcı oldu. Sorunuza gelirsek ben, Cevat'ın yolunu izlemeyi tercih ederdim. Rüzgar nereden eserse ona göre yön değiştirirdim”

Rahatsız edici, gerçek bir toksik erkeklik öyküsü: Barselo

Günün ikinci Ulusal Yarışma filmi “Barselo”nun gösteriminin ardından gerçekleşen söyleişe; yönetmen Erdem Yener, senarist Alper Kul, yapımcı Hüseyin Yener ile oyuncular; Ahmet Varlı, Naz Çağla Irmak, Bora Karakul, Burak Can Aras ve Özlem Öçalmaz katıldı. 

Alper Kul’un yazdığı ve daha önce tiyatro oyunu olarak sahnelenen metinden sinemaya uyarlanan hikâye; bir grup erkeğin, otogarda ‘tek gecelik eğlence’ arayışıyla başlasa da eğlenceden çok uzak, çok sert bir dönüşüme sahne oluyor. Hikâyenin, gerçek olaylara dayandığını belirten senarist Alper Kul; “Bu, Esenler otogarında zihinsel engelli bir kızı 10 yıl boyunca istismar edenlerin hikâyesi. Orada bir süre çalıştım ve bunların gerçek olduğunu biliyorum. İnsanlık kötü ve ben de bunu, olduğu gibi aktarmak istedim. Amacım da seyirciyi rahatsız etmek ve oyundan çıktıktan sonra bir süre kendine gelememesini sağlamaktı” diye konuştu. 

Seyircilerin kanaati de bu yöndeydi; hatta ‘daha da rahatsız edici olabileceği’ yorumu yapıldı ama yönetmen Erdem Yener, “Bence yeterince rahatsız edici. Daha ne karanlık hikayeler duyuyoruz, görüyoruz! Belki internette görmeye alıştık ama şiddetin her türlüsü zaten her an önümüzde var” dedi.  

Filmi; ‘toksik erkekliği çok iyi anlatan bir film’ diye niteleyen Özlem Öçalmaz ise şöyle konuştu: “Ben hem kadın olarak hem de bu filmin oyuncusu olarak söyleyeyim; bu film, toksik erkekliği çok iyi anlatan bir film. En alt tabakadaki sosyal statüye sahip erkeklerin, herhangi bir toplumsal statüye sahip erkeklerin, en primitif var olma biçimi ile var olduklarını göstermek için kullandıkları argo dilin ve jargonun ağır bastığı bir film anlatıyoruz. Bir kadın olarak bunları ve daha fazlalarını; tacizi, şiddeti, mobingi, katli, her şeyi görüyoruz. Bizler sanatçıyız ve görevimiz toplumda olanları aynalamak. Politik duruş, bu filmi yapabilmek ve bunları söyleyebilmektir” 

“İzleyiciye katarsis fırsatı vermiyoruz!”

Seyirciler özellikle, oyuncuların bu ‘rahatsız edici’ karakterleri nasıl canlandırdıklarını, rolü çalışırken bir ‘vicdan muhasebesi’ne girip girmediklerini sordu. Bora Karakul “Ben bir ‘kötü’yü oynadığımı düşünmüyorum” dedi ve ekledi: “Ama ne yazık ki bu insanlardan çok var. Markette, dolmuşta görüyorum onları. Ve bu karaktere yaklaşırken sadece ‘o nasıl bakıyor’ diyorum. O zaman onun sadece etler, eğlencelikler ve çıkarlar gördüğünü anlıyorum. Öyle olmamak zaten çaba isteyen şey” 

Ahmet Varlı ise, Karakul’un aksine, “Ben kötü birini oynadığımı düşünüyorum” diye konuştu. Bu duyguyla karakteri çalışmanın yolunu ise şöyle anlattı: “Oynarken kendi karakterinin avukatı olmak zorundasın. Başka türlü oynaman mümkün değil. Onun gerekçelerini, nedenlerini buluyorsun ve o motivasyonla o karakteri yaratmaya başlıyorsun. Hitler’in bile çocukluğunu izlesen üzülürsün! Ta ki büyüyüp eylemlerini gerçekleştirene kadar. Dolayısıyla kötülük ne? İyi ya da kötü olmak bir iddia ama eylemler, senin ne olduğunu belirleyen en önemli şey. Bir sürü gerekçeleri ve travmaları olsa bile aslında kötü bir karakter. Evet; Ahmet olarak avukatı oluyorum ama kötü bir adam. Sonuçta bu filmi neden yaptık, buradan geriye ne kalacak, diye sorduğumuz zaman beni mutlu eden; izleyiciye bir katarsis fırsatı vermemesi. İyilik kazandı, artık evime mutlu gidebilirim, duygusu vermiyor. Dünya zaten artık böyle bir yer değil. Bence rahat olmaya gerek yok artık. Sanatın bir sorumluluğu da bu”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı : BEYAZ

Bu haber toplamda 32 kez okunmuştur.
Haber Detay x Reklam Alanı
BENZER HABERLER
Haber Detay x Reklam Alanı

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir

Haber Detay x Reklam Alanı
Haber Detay x Reklam Alanı
PUAN DURUMU
O AV P
1 Galatasaray Galatasaray 15 32 36
2 Fenerbahçe Fenerbahçe 14 31 32
3 Trabzonspor Trabzonspor 14 25 31
4 Göztepe Göztepe 14 17 26
5 Samsunspor Samsunspor 15 22 25
6 Beşiktaş Beşiktaş 14 24 24
7 Gaziantep FK Gaziantep FK 14 21 22
8 Kocaelispor Kocaelispor 14 12 18
Tamamını Göster
15 Eyüpspor Eyüpspor 14 9 12
16 Kayserispor Kayserispor 14 14 12
17 Gençlerbirliği Gençlerbirliği 14 14 11
18 Karagümrük Karagümrük 14 13 8
O AV P
1 Pendikspor Pendikspor 15 29 32
2 Bodrum FK Bodrum FK 15 36 30
3 Amed Sportif Amed Sportif 15 33 29
4 Esenler Erokspor Esenler Erokspor 15 35 28
5 Erzurumspor Erzurumspor 15 28 26
6 Arca Çorum FK Arca Çorum FK 15 23 25
7 Iğdır FK Iğdır FK 15 23 25
8 Serik Belediyespor Serik Belediyespor 15 20 25
Tamamını Göster
17 Sarıyer Sarıyer 15 13 14
18 Manisa FK Manisa FK 15 21 13
19 Hatayspor Hatayspor 15 15 5
20 A.Demirspor A.Demirspor 15 11 -16
O AV P
1 Arsenal Arsenal 14 27 33
2 M.City M.City 14 32 28
3 Aston Villa Aston Villa 14 20 27
4 Chelsea Chelsea 14 25 24
5 C.Palace C.Palace 14 18 23
6 Sunderland Sunderland 14 18 23
7 Brighton Brighton 14 24 22
8 M. United M. United 14 22 22
Tamamını Göster
17 Leeds United Leeds United 14 16 14
18 West Ham United West Ham United 14 16 12
19 Burnley Burnley 14 15 10
20 Wolves Wolves 14 7 2
O AV P
1 Bayern Munih Bayern Munih 12 44 34
2 RB Leipzig RB Leipzig 12 22 26
3 B. Dortmund B. Dortmund 12 21 25
4 Leverkusen Leverkusen 12 28 23
5 Hoffenheim Hoffenheim 12 25 23
6 VfB Stuttgart VfB Stuttgart 12 21 22
7 E. Frankfurt E. Frankfurt 12 28 21
8 Freiburg Freiburg 12 19 16
Tamamını Göster
15 Wolfsburg Wolfsburg 12 14 9
16 FC Heidenheim FC Heidenheim 12 10 8
17 St. Pauli St. Pauli 12 10 7
18 Mainz 05 Mainz 05 13 11 6
O AV P
1 Barcelona Barcelona 15 42 37
2 Real Madrid Real Madrid 15 32 36
3 Villarreal Villarreal 14 29 32
4 Atletico Madrid Atletico Madrid 15 28 31
5 Real Betis Real Betis 14 22 24
6 Espanyol Espanyol 14 18 24
7 Getafe Getafe 14 13 20
8 Athletic Bilbao Athletic Bilbao 15 14 20
Tamamını Göster
17 Osasuna Osasuna 14 12 12
18 Girona Girona 14 13 12
19 Levante Levante 14 16 9
20 Real Oviedo Real Oviedo 14 7 9
O AV P
1 AC Milan AC Milan 13 19 28
2 SSC Napoli SSC Napoli 13 20 28
3 Inter Inter 13 28 27
4 Roma Roma 13 15 27
5 Como Como 13 19 24
6 Bologna Bologna 13 22 24
7 Juventus Juventus 13 17 23
8 Lazio Lazio 13 15 18
Tamamını Göster
17 Parma Parma 13 9 11
18 Pisa Pisa 13 10 10
19 Fiorentina Fiorentina 13 10 6
20 Verona Verona 13 8 6
O AV P
1 Lens Lens 14 24 31
2 PSG PSG 14 27 30
3 Marsilya Marsilya 15 35 29
4 Lille Lille 15 29 29
5 Rennes Rennes 14 24 24
6 Lyon Lyon 14 21 24
7 AS Monaco AS Monaco 15 26 23
8 Strasbourg Strasbourg 14 25 22
Tamamını Göster
15 Lorient Lorient 14 18 14
16 Nantes Nantes 14 12 11
17 Metz Metz 14 14 11
18 Auxerre Auxerre 14 8 9
O AV P
1 PSV Eindhoven PSV Eindhoven 14 44 37
2 Feyenoord Feyenoord 14 35 31
3 NEC Nijmegen NEC Nijmegen 14 36 24
4 Alkmaar Alkmaar 14 26 24
5 Ajax Ajax 14 25 23
6 FC Groningen FC Groningen 15 21 23
7 FC Utrecht FC Utrecht 14 25 21
8 FC Twente FC Twente 14 22 20
Tamamını Göster
15 FC Volendam FC Volendam 14 17 14
16 Heracles Heracles 14 22 13
17 NAC Breda NAC Breda 14 15 12
18 Telstar Telstar 14 16 10
Reklam Alanı x Site Geneli
Reklam Alanı x Site Geneli