Reklam Alanı x Site Geneli
Kule Reklam
Kule Reklam -1
Menu
Reklam Alanı x Site Geneli

Prof. Dr. Tayfun Uzbay'dan 'Bilimde Sahte Yayınlar' uyarısı!

Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı ve Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof.

Reklam Alanı
GİRİŞ: 11 Ağustos 2025 - 16:45
Prof. Dr. Tayfun Uzbay'dan 'Bilimde Sahte Yayınlar' uyarısı!
Fotoğraf : BEYAZ
Reklam Alanı x Haber Detay
Haber Detay x Reklam Alanı

Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı ve Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, bilim dünyasında etik dışı uygulamaların endişe verici boyutlara ulaştığını anlattı.

Bilim dünyası küresel ölçekte son 20 yıldır etik erozyonu uğradı

Bilim dünyasının son 20 yıldır ciddi bir etik erozyon yaşadığını ifade eden Prof. Dr. Tayfun Uzbay, bu sorunun uluslararası prestijli bilim dergilerinde yayımlanan makalelerle de kanıtlandığını belirtti. Prof. Dr. Uzbay, Northwestern Üniversitesi'nden metabilimci (bilimin bilimi) Reese Richardson'ın PNAS dergisinde yayımlanan ve Science dergisinin de gündemine taşıdığı çarpıcı çalışmaya dikkat çekti.

Prof. Dr. Uzbay, bu araştırmanın ortaya koyduğu tabloya ilişkin şunları dile getirdi:

"Richardson, yaptığı değerlendirmede üzüntü verici olarak çok çarpıcı bazı verilere ulaştı ve şu anda bilimsel yayınların etik dışı birtakım sapmalarla büyük bir endüstri haline gelmeye başladığını, birçok sahte yayının ya da birçok niteliksiz yayının nitelikli dergilerde bile kolaylıkla yayımlandığını ortaya koymuşlar. Yaptıkları çalışmada tespit ettikleri önemli konulardan biri, hepimizin saygı duyduğu PLoS One gibi saygın dergilerde editörlerin taraflı bir hakemlik mekanizması işlettiklerini ortaya koymaları. Ne demek istiyorum? Editörler, belirli yazarların makalelerine odaklanmış, onların çalışmalarını çok fazla zorlamadan, yayınlanmasını kolaylaştırmışlar. Çalışmada bu durum açıkça ortaya konuyor. Araştırma derinleştikçe ise karşımıza oldukça ilginç ilişkiler ağı çıkıyor. Bu ağ içinde; uydurma verilerin kolayca normal bir makale haline getirilip yayımlanmasından tutun, 3-4 yazarlı bir çalışmanın 8-9 yazarlı hale getirilip yazar sıralarının satılmasına kadar pek çok üzücü ve bilime olan saygıyı zedeleyici sonuçlara ulaşılıyor. Bu, aslında çok ses getiren bir çalışma. Türkiye’de henüz çok farkına varılmadı, belki de çok yeni olduğu için.”

Sahte bilim giderek bir endüstriye dönüşüyor

Edinburgh Üniversitesi’nde görev yapan bilim gazetecisi Dr. Kathleen O’Grady’nin, bu konuda bir başka makale kaleme aldığını da dile getiren Prof. Dr. Uzbay, “Söz konusu makaleyi analiz ederek üzerine bazı ek veriler de ekliyor. O’Grady, bilimin —özellikle sahte bilimin— giderek bir endüstriye dönüşmekte olduğunu vurguluyor ve bu durumu altını çize çize anlatıyor. Üstelik bunu, alanında zirvede kabul edilen en önemli bilim dergilerinden biri olan Science’da yayımlatıyor. Bu bize şunu gösteriyor: Konu, dünya çapında bilim insanlarının, prestijli bilim dergilerinin ve bilim camiasının yoğun dikkatini çekmiş durumda. Üstelik artık bu durum ciddi bir sorun haline gelmeye başlamış.” diye konuştu.

Bilimsel sahtekarlık artık organize!

Bilimsel sahtekarlığın artık bireysel eylemlerin ötesine geçerek organize bir yapıya dönüştüğünü belirten Prof. Dr. Uzbay, "yayın fabrikaları" olarak adlandırılan bu sistemin işleyişini şöyle anlattı:

“Bu artık içinde paranın da dönmekte olduğu büyük bir endüstriye dönüşmüş durumda ve bunlara yayın fabrikaları deniliyor. Birtakım yayınlar üretiliyor. Bu şekilde çok kısa sürede bazı kişiler istediklerinden daha fazla sayıda makaleye sahip olabiliyorlar. Hatta bazı atıf ağları da var. Birbirlerine karşılıklı atıfta bulunuyorlar. Dergi editörleri karşılıklı paslaşarak makalelerini yayımlıyorlar. Bu makaleler ciddi denetimlerden geçmeden yayımlanıyor ya da makalelerin defoları varsa o defolar bilimsel çalışılarak laboratuvarlarda değil de fake olarak düzeltiliyor ve makaleler yayımlanıyor. ‘Peki, dürüst ve nitelikli yayınlar yapan bilim insanları var, ancak etik dışı işler yapanlar da var. Onlar yakalandığında ne oluyor?’ İşte asıl problem burada. Bu kişiler teşhir ediliyorlar, ancak çoğu zaman ciddi bir yaptırımla karşılaşmıyorlar. Bazı ciddi kurumlarda işlerine son verilebiliyor ama çoğunlukla ağır cezalar almıyorlar. Akademik dünyanın dışına itilseler bile bu, geçmişte olduğu gibi caydırıcı olmaktan çıkmış durumda. Günümüzde ise bu tür etik dışı uygulamaların giderek meşrulaşmaya başladığını görüyoruz. Her iki makalede de altı çizilen önemli noktalardan biri bu. Paralı yayıncılık ve aracılar üzerinden makale yayımlatma artık giderek olağan hale gelmiş durumda.”

Sahte yayınlar toplumsal sağlık için risk oluşturuyor

Sahte yayınların en çok tıp ve sağlık bilimleri alanında görülmesinin toplumsal sağlık için büyük bir risk oluşturduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Uzbay, şöyle devam etti:

Daha üzücü olan başka bir konu var. Bu tip yayınlar maalesef tıp bilimleri ve sağlık bilimleri alanında daha çok görülüyor. Özellikle messenger RNA ve mikroRNA konularında son dönemde çok fazla dikkat çekiliyor. Biyoloji laboratuvarlarında, özellikle mikroRNA çalışmalarında çok sayıda sahte yayına ulaşıldığı bildiriliyor. Sağlık bilimleri alanında, kanser gibi son derece önemli bir konuda da yanıltıcı ve sahte makalelerin yayımlandığı görülüyor. Bundan yaklaşık yedi yıl önce, 2017’de, Nature dergisinde —bilim dünyasının zirvesindeki yayınlardan biri— “Hiperprolifik Yazarlar” başlığıyla önemli bir makale yayımlanmıştı. Bu makale, ünlü Stanford Üniversitesi profesörü Dr. Ioannidis tarafından kaleme alınmıştı. Makalede, bazı bilim insanlarının akıl almaz derecede yüksek yıllık yayın sayısına ulaştığına dikkat çekiliyordu. Örneğin, yılda 80 makale yayımlayan kişilerden söz ediliyordu. Bu, basit bir hesapla, bir kişinin ortalama beş günde bir makale yayımlaması anlamına geliyor ki pratikte mümkün olmayan bir durum. Böyle bir üretkenlik, ancak belirli ağlar ve karşılıklı çıkar ilişkileri içinde oluşabilecek bir sonuçtu.”

Aslında bugün gelinen noktanın temellerinin o dönemde atıldığını kaydeden Prof. Dr. Uzbay, “O yıllarda, daha çok ‘sempatik kanal’ üzerinden, yani iyi ilişkiler içindeki bilim insanlarının karşılıklı olarak birbirlerinin yayınlarını desteklemesi söz konusuyken; bugün bu durum, sahteciliğin ve paranın döndüğü bir endüstriye dönüşmüş durumda. Bu da işin en tehlikeli boyutunu oluşturuyor. Peki, bu durum karşısında ne yapılmalı? Görünen o ki akademinin, üniversitelerin ve bilim örgütlerinin, bilimdeki takdir ve ödüllendirme mekanizmalarını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor.”

Nitelikli araştırmaları teşvik edip ödüllendirmeliyiz

Türkiye'deki duruma da değinen Prof. Dr. Uzbay, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bizde genellikle kadro atamalarında ve bilimsel ödüllerin verilmesinde, ağırlıklı olarak yayın ve atıf sayılarına bakıyoruz. Ancak bu sayılara bakarken derinlemesine bir değerlendirme yapmıyoruz; çalışmaların içeriğine, bilime dair hangi soruları sorduğuna ya da hangi problemlere odaklandığına yeterince dikkat etmiyoruz. Dolayısıyla, çok çeşitli alanlarda, birbirinden farklı konularda yayın yapabilen; ancak neye odaklandığı net olmayan, buna rağmen yüksek sayıda yayın ve atıfa sahip bilim insanlarımız var. Her yıl, H-indeksine göre yayımlanan ve dünyadaki bilim insanlarını sıralayan listelerde, ilk %2’lik dilime giren çok sayıda bilim insanımız bulunuyor. Fakat buna rağmen, Türkiye’nin bilimsel ve teknolojik gelişim açısından neden üst düzey ülkeler kadar güçlü bir üretim kapasitesine sahip olmadığı da ayrıca sorgulanması gereken bir konudur.” 

Akademik ödüllendirme ve kadro atama sistemlerimizi yeniden gözden geçirmeliyiz!

Bu nedenle, akademik ödüllendirme ve kadro atama sistemimizi yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor diyen Uzbay, “Sayı ve skor odaklı değerlendirme yerine, bilim insanının kendi emeğiyle ürettiği, bizzat içinde yer aldığı çalışmalara öncelik vermemiz; bu tür nitelikli araştırmaları teşvik edip ödüllendirmemiz önemlidir. Aksi takdirde, yakın gelecekte, bilime olan inanç -ki COVID-19 döneminde zaten ciddi şekilde zedelenmişti- daha da zayıflayacaktır. Bu ise toplumun bilime güvenmeyi bırakması, hurafelerin yeniden güç kazanması ve toplumun hurafecilerin etkisine girmesi anlamına gelir. Bu durum, hem toplum sağlığını hem de ülkenin gelişimini olumsuz yönde etkileyecektir.” ifadelerini kullandı.

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı : BEYAZ

Bu haber toplamda 65 kez okunmuştur.
Haber Detay x Reklam Alanı
BENZER HABERLER
Haber Detay x Reklam Alanı

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir

Haber Detay x Reklam Alanı
Haber Detay x Reklam Alanı
PUAN DURUMU
O AV P
1 Galatasaray Galatasaray 12 25 29
2 Fenerbahçe Fenerbahçe 12 25 28
3 Trabzonspor Trabzonspor 12 18 25
4 Samsunspor Samsunspor 12 18 23
5 Göztepe Göztepe 12 15 22
6 Beşiktaş Beşiktaş 12 21 20
7 Gaziantep FK Gaziantep FK 12 17 19
8 Alanyaspor Alanyaspor 12 12 15
Tamamını Göster
15 Kasımpaşa Kasımpaşa 12 11 10
16 Kayserispor Kayserispor 12 13 9
17 Eyüpspor Eyüpspor 12 6 8
18 Karagümrük Karagümrük 12 12 7
O AV P
1 Bodrum FK Bodrum FK 13 32 27
2 Pendikspor Pendikspor 13 26 26
3 Amed Sportif Amed Sportif 13 30 26
4 Esenler Erokspor Esenler Erokspor 13 32 25
5 Arca Çorum FK Arca Çorum FK 13 23 25
6 Erzurumspor Erzurumspor 13 23 23
7 Vanspor FK Vanspor FK 13 18 20
8 Bandırmaspor Bandırmaspor 13 17 20
Tamamını Göster
17 Sarıyer Sarıyer 13 12 11
18 Ümraniye Ümraniye 13 8 11
19 Hatayspor Hatayspor 13 12 4
20 A.Demirspor A.Demirspor 14 8 -17
O AV P
1 Arsenal Arsenal 11 20 26
2 M.City M.City 11 23 22
3 Chelsea Chelsea 11 21 20
4 Sunderland Sunderland 11 14 19
5 Tottenham Tottenham 11 19 18
6 Aston Villa Aston Villa 11 13 18
7 M. United M. United 11 19 18
8 Liverpool Liverpool 11 18 18
Tamamını Göster
17 Burnley Burnley 11 14 10
18 West Ham United West Ham United 11 13 10
19 N. Forest N. Forest 11 10 9
20 Wolves Wolves 11 7 2
O AV P
1 Bayern Munih Bayern Munih 10 35 28
2 RB Leipzig RB Leipzig 10 20 22
3 B. Dortmund B. Dortmund 10 16 21
4 VfB Stuttgart VfB Stuttgart 10 17 21
5 Leverkusen Leverkusen 10 24 20
6 Hoffenheim Hoffenheim 11 22 20
7 E. Frankfurt E. Frankfurt 10 23 17
8 Werder Bremen Werder Bremen 10 15 15
Tamamını Göster
15 Augsburg Augsburg 10 14 7
16 St. Pauli St. Pauli 10 9 7
17 Mainz 05 Mainz 05 11 11 6
18 FC Heidenheim FC Heidenheim 10 8 5
O AV P
1 Real Madrid Real Madrid 12 26 31
2 Barcelona Barcelona 12 32 28
3 Villarreal Villarreal 12 24 26
4 Atletico Madrid Atletico Madrid 12 24 25
5 Real Betis Real Betis 12 19 20
6 Espanyol Espanyol 12 15 18
7 Athletic Bilbao Athletic Bilbao 12 12 17
8 Getafe Getafe 12 12 17
Tamamını Göster
17 Osasuna Osasuna 12 9 11
18 Girona Girona 12 11 10
19 Levante Levante 13 16 9
20 Real Oviedo Real Oviedo 12 7 8
O AV P
1 Inter Inter 11 26 24
2 Roma Roma 11 12 24
3 AC Milan AC Milan 11 17 22
4 SSC Napoli SSC Napoli 11 16 22
5 Bologna Bologna 11 18 21
6 Juventus Juventus 11 14 19
7 Como Como 11 12 18
8 Sassuolo Sassuolo 11 14 16
Tamamını Göster
17 Parma Parma 11 7 8
18 Genoa Genoa 11 8 7
19 Verona Verona 11 6 6
20 Fiorentina Fiorentina 11 9 5
O AV P
1 Marsilya Marsilya 13 33 28
2 PSG PSG 12 24 27
3 Lens Lens 12 21 25
4 Strasbourg Strasbourg 12 24 22
5 Lille Lille 12 23 20
6 AS Monaco AS Monaco 12 24 20
7 Lyon Lyon 12 18 20
8 Rennes Rennes 12 19 18
Tamamını Göster
15 Brest Brest 12 14 10
16 Nantes Nantes 12 11 10
17 Lorient Lorient 12 14 10
18 Auxerre Auxerre 12 7 7
O AV P
1 PSV Eindhoven PSV Eindhoven 12 40 31
2 Feyenoord Feyenoord 12 31 28
3 Alkmaar Alkmaar 12 25 24
4 Ajax Ajax 12 22 20
5 FC Utrecht FC Utrecht 12 22 19
6 FC Groningen FC Groningen 12 17 19
7 NEC Nijmegen NEC Nijmegen 12 29 18
8 FC Twente FC Twente 12 20 16
Tamamını Göster
15 PEC Zwolle PEC Zwolle 12 14 12
16 Excelsior Excelsior 12 11 10
17 Telstar Telstar 12 14 9
18 Heracles Heracles 12 17 9
Reklam Alanı x Site Geneli
Reklam Alanı x Site Geneli