Menu

Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Çocuk sözleri takip etmez, izleri takip eder!"

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof.

GİRİŞ: 07 Temmuz 2025 - 11:50
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Çocuk sözleri takip etmez, izleri takip eder!"
Fotoğraf : BEYAZ

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocuk erkil aileler-proje çocuklar konusunu değerlendirdi.

Ataerkil kültürden çocuk erkil aile yapısına geçildi 

Son yıllarda çocuk ve ergen psikiyatrisi kliniklerinde karşılaşılan vakaların büyük çoğunluğunun "çocuk erkil" tarzda yetiştirilen ailelerden geldiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, ataerkil aile yapısından çocuk merkezli bir yapıya geçişin, özellikle ergenlik döneminde çeşitli sorunlara yol açtığını vurguladı.

Prof. Dr. Tarhan, modernizm ve dijitalleşmeyle birlikte, özellikle çocuk yetiştirme konusunda "aman travma olmasın" anlayışının yaygınlaştığını ve bunun sonucunda çocukların aşırı korumacı bir şekilde, adeta "cam fanusta" veya "sera çiçeği" gibi büyütüldüğünü söyleyerek, bu durumun "çocuk erkil" ailelerin ortaya çıkmasına neden olduğunu ve "Evin küçük hükümdarı olan çocuklar yetişti. Evin son sözü çocuğun isteklerine göre belirleniyor." dedi.

Küçükken "şirinlik" olarak görülen davranışlar, ergenlik döneminde ciddi sorunlara yol açıyor

Her istediği yapılarak yetiştirilen çocukların küçükken "şirinlik" olarak görülen davranışlarının, ergenlik döneminde ciddi sorunlara yol açtığını kaydeden Prof. Dr. Tarhan, "Çocuk ergenlik döneminde dış dünyayla ve hayatın gerçekleriyle karşılaşıyor. Herkes anne baba gibi davranmıyor. Okulda 'Niye böyle yapıyorsun?' dendiğinde şok oluyorlar." diye konuştu.

Ebeveyn tutumlarının çocukların gerçeklerle yüzleşmesini engellediğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, "Bu çocuklar aslında hiperaktif değil, şımarık yetişiyorlar. Hiçbir sınır koymadan, sosyal ve duygusal sınırları öğretmeden yetişiyorlar." ifadesinde bulundu.

Sevgiyle disiplinin dengeli verilmesi lazım

Özellikle tek çocuklu ailelerde anne babaların tüm duygusal yatırımlarını çocuğa yönelttiğini ve "Ben zorluk çektim, o çekmesin" iyi niyetiyle aşırı sevgi verdiğini dile getiren Prof. Dr. Tarhan, "Sevgiyle disiplinin dengeli verilmesi lazım. Bir çiçeğe suyu fazla verirseniz çürür. Sevgiyi de fazla verdiğiniz zaman çocuk davranış geliştiremiyor, nerede duracağını öğrenemiyor." şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Tarhan, annelik ve babalığın temel amacının çocuğu sadece o an mutlu etmek değil, onu hayata hazırlamak ve hayatın gerçeklerini öğretmek olduğunu kaydederek, "Sadece bugün mutlu olmasına odaklı ebeveynlik değil, çocuğun 5 sene, 10 sene sonra da mutlu olması için nasıl yetiştirmem lazım diye düşünmek gerekir. Buna 'akıllı ebeveynlik' denir. Bu tarzda ebeveynler, çocuğu bugünkü konforuna göre değil, gelecekteki konforuna göre yetiştirir." şeklinde konuştu.

Gevşek bir disiplin anlayışı çocukların hayatın kurallarını öğrenmesini engelliyor

Bugünkü konfora odaklanmanın çocuğu benmerkezci yaptığını ve dünyanın merkezinde olduğunu zannetmesine neden olduğunu, ancak hayatın gerçeklerinin böyle olmadığını belirten Prof. Dr. Tarhan, anne babanın tutarsız disiplin uygulamasının veya aşırı sevgiyle birlikte gevşek bir disiplin anlayışının çocukların hayatın kurallarını öğrenmesini engellediğini ifade etti.

Prof. Dr. Tarhan, anne babanın çocuğun hayatının kaptanı değil, kılavuz kaptanı olması gerektiğini dile getirerek, "Çocuk son kararı kendisi vermeli. Anne baba, 'Şu adımı atarsan başına bu gelir, bunu yaparsan başına bu gelir' tarzında rehberlik yapmalı. Çocuk koltuğa çıkmaya çalışıyorsa, anne baba yanında durup 'Hadi çocuğum sen çıkabilirsin, bir şey olsa ben tutarım' demeli. Çocuk çıktığında 'Ben yaptım' diyecek ve bu onun için bir başarı olacak, anne babayla bağı da kopmayacak." dedi.

Bu tür dengeli ilişkilerde çocuk erkil aile yapısının oluşmayacağını, çünkü evin liderinin çocuk değil, anne baba olması gerektiğini belirten Prof. Dr. Tarhan, "Anne baba liderliği çocuğa kaptırmamalı." Diye konuştu.

Çocuk yetiştirmede anne ve baba tutarlı bir tutum sergilemeli

Çocuk yetiştirmede anne ve babanın tutarlı bir tutum sergilemesinin ve ortak bir dil kullanmasının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Tarhan, "Anne baba aynı dili kullanırsa çocuk çok kolay düzeliyor ve kendini düzeltiyor. Ancak anne farklı, baba farklı söylerse, çocuklar bencil varlıklar oldukları için hoşlarına giden taraftan diğerini kolaylıkla manipüle edebiliyorlar." dedi.

Prof. Dr. Tarhan, "proje çocuk" yetiştirme eğiliminde olan mükemmeliyetçi ve idealist ebeveynlerin, çocuklarını kendi hayalleri ve ideallerine göre şekillendirmeye çalıştığını belirterek, "Bu ebeveynler genellikle sorumluluk duyguları yüksek ve idealist oluyorlar ancak realist olamıyorlar. Çocuğu kendi uzuvları gibi görüyor." diye konuştu.

Prof. Dr. Tarhan, sevgi ve disiplin dengesinin önemine dikkat çekerek, "Sevgi eksik olursa çocuk anneye babaya düşman olur. Sevgi ve disiplin ikisi de yoğunsa, çocuk anneye babaya karşı hem sevgi hem de öfke geliştirir. Günde bin defa annesini öpen çocuk biliyorum. Annesi çok fedakar ve vericiydi ancak çocuğa özgür alan bırakmıyordu. Çocuk annesini seviyordu ama bir süre sonra bıçak kemiğe dayanınca tepki gösteriyor, sonra da suçluluk duyup tekrar annesini öpüyordu. Bu bir dengesizliktir." ifadelerini kullandı.

Tatlı bir disiplin gerekiyor

Prof. Dr. Tarhan, çocuğu fazla sıkmanın veya fazla gevşek bırakmanın da olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirterek, "Tatlı bir disiplin gerekiyor ama içinde sevgi olan bir disiplin. Katı kuralların olduğu ailelerde sevgi çoksa hem sevgi hem öfke oluşuyor. Sevgi azsa çocuk ilk fırsatta evden kaçıyor, anne babaya düşman oluyor." dedi.

Fiziksel bakımın iyi olduğu ancak duygusal ihmalin yaşandığı durumlara da değinen Prof. Dr. Tarhan, "Mesafesiz terk ediş dediğimiz bir durum var. Anne çocuğun her ihtiyacını karşılıyor ama duygusal ihtiyacını karşılamıyor. Çocuk bütün gün televizyon karşısında. Bu duygusal ihmal, çocukluk çağı travmasıdır. Sevgi yoksunluğuyla büyüyen çocuklar, annelerinin kendilerini sevmediğini zannediyor çünkü birlikte oynamıyor, gülmüyorlar. Çocuk, annenin niyetini anlayamaz, görünüşe bakar." şeklinde konuştu.

Aşırı katı kuralların olduğu ailelerde çocukların savunma mekanizması olarak yalana başvurabileceğini ifade eden Prof. Dr. Tarhan, "Baskı kültürleri korku kültürü doğurur. Fazla baskılı otoriter aile tarzı varsa, çocuk korkuyla yetişir, her şeye evet der ama ilk fırsatta yalan söyler ve anne babayı aldatır. Bu durum, ikiyüzlülüktür." ifadesinde bulundu.

Dijitalleşme ve sosyal medyanın çocuk eğitimine etkisi ne?

Dijitalleşmenin ve sosyal medyanın çocuk eğitimi ile aile hayatında hem tehlikeler hem de fırsatlar barındırdığını belirten Prof. Dr. Tarhan, "Sosyal medya, birçok bilgiye ulaşmayı kolaylaştırdı. Çocuğunu doğru eğitmek isteyen bir anne baba, dijital platformlardan rahatlıkla bilgiye ulaşabilir. Ancak tehdit boyutu da var; ölçü ve dozun kaçması önemli bir sorun." dedi.

Prof. Dr. Tarhan, çocuk psikiyatrisi kliniklerinde gecikmiş konuşma şikayetiyle gelen vakaların arttığını ve bunun altında genellikle aşırı ekran maruziyetinin yattığını ifade ederek, "Çocuklar otizm zannedilebiliyor. Bir bakıyoruz ki çocuk bütün gün elinde tablet ya da televizyon karşısında, adeta ucuz bir bakıcı gibi anne eline vermiş. Anne, çocuğun mutlu ve eğlendiğini, karnının tok, altının temiz olduğunu zannediyor. Ancak çocuk aşırı ekran maruziyeti nedeniyle bağımlı hale geliyor, sosyal olarak izole oluyor ve konuşma ihtiyacı hissetmediği için kelime üretemiyor." şeklinde konuştu.

Erken yaşlarda dijital detoks uygulanarak çocuğun konuşma becerisinin geliştirilebileceğini, ancak 4 yaşını geçerse bu durumun daha zorlaşacağını dile getiren Prof. Dr. Tarhan, "Ekran maruziyeti, çocuğun gelişen ruhuna zarar veren toksik bir etki yaratıyor." İfadesinde bulundu.

Sosyal ve duygusal beceriler hayati önem taşıyor

Sağlıklı çocuk gelişiminde sadece mantıksal ve akademik başarıların değil, sosyal ve duygusal becerilerin de hayati önem taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Tarhan, "Çocuğun gelişim envanteri ve testlerinde ince motor, kaba motor, dil, mantıksal, sosyal, duygusal ve duyusal becerilerin hepsi değerlendirilir. Sağlıklı bir çocuk, beyninin her tarafını kullanabilmelidir." dedi.

Sağlıklı bir çocuk yetiştirmek için sadece mantıksal becerilere ve maddi başarılara değil, sosyal ve duygusal başarılara da odaklanılması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Tarhan, "Sağlıklı insanlarla ilişki kurabilmek, empati kurabilmek çok önemlidir. Kötülük, empati yoksunluğuyla başlar. Empatiyi öğrenen bir kimse, kendi duygusal sınırlarını ve karşı tarafın duygusal sınırlarını fark eder, duygusal okuryazarlığı gelişir ve sağlıklı kararlar verir. Bu da pozitif etkileşim, sıcak ilişkiler ve güvene dayalı bir sosyal ağ oluşturur." diye konuştu.

Çocuğun davranış ve çabalarını övmeliyiz

Prof. Dr. Tarhan, anne babanın çocuğa yapacağı en büyük hediyenin onunla birlikte kaliteli zaman geçirmek ve anı biriktirmek olduğunu söyleyerek, "Olumlu ya da olumsuz fark etmez, birlikte yaşantılar olursa, çocuk hayat senaryolarını öğrenir. Bu senaryoları ilerleyen yaşlarda kendi hayatına uyarlar. Annelik babalık, çocuğa bu anıları biriktirme ve hayat senaryolarını birlikte yaşayarak öğrenme fırsatı sunmaktır." diye ekledi.

Çocuk yetiştirmede doğru övgü ve eleştiri yöntemlerinin önemine değinen Prof. Dr. Tarhan, "Çocuğun kişiliğini överseniz egoist, bencil, narsist olur. Kişiliğini değil, davranış ve çabalarını övmeliyiz. 'Bak yatağını ne güzel düzelttin', 'Ne güzel ödevini yaptın' gibi. Eleştirmek veya 'hayır' demek gerektiğinde de çocuğun kişiliğini değil, yanlış davranışını hedef almalıyız. 'Sen adam olmazsın' demek yerine, 'Bak sen iyi bir çocuksun ama bu davranışın doğru olmadı. Bunu nasıl düzeltebiliriz?' şeklinde yaklaşmalıyız. Annelik babalık, çocuğu karşımıza alıp heykel gibi işlemek değil, onunla birlikte yürümek, hayat yolunda birlikte dans etmek, ahenkle hareket etmektir." dedi.

Çocuğun en ciddi işi oyundur!

"Çocuğun en ciddi işi oyundur. Anne baba birlikte oynayarak, ev işlerinde ona sorumluluk vererek, hatta bir elektronik cihazı söküp takmasına izin vererek (bozulsa bile) çocuğa öğrenme fırsatları sunmalıdır.” diyen Prof. Dr. Tarhan, “Mesela elektronik bir cihaz var. Söküp takacak çocuk. Bırakın bozulsun. Anne çocuk ilişkisi bozmadan bunlar yapılabilir. Çocuğa bunun için fırsatlar vermek gerekiyor. Fırsat eğitimi deniyor buna.” ifadesinde bulundu.

Çocuğa iyi değerleri, düşünce kalıplarını öğretmek gerektiğini de dile getiren Prof. Dr. Tarhan, bir anne babanın çocuğuna verebileceği en büyük hazinenin ve sermayenin; onuruyla yaşamayı, emeğiyle kazanmayı ve sağlam değer yargılarına sahip olmayı öğretmek olduğunu vurguladı.

Çocuk sözleri takip etmez, izleri takip eder

Ailenin bir ekosistem olduğunu ve bu ekosistem içinde çocukların söylenen sözlerden çok, sergilenen davranışları ve yaşanan deneyimleri örnek aldığını belirten Prof. Dr. Tarhan, "Çocuk sözleri takip etmez, izleri takip eder. Yaşadığı olaylar çocuğun gelişen ruhunda iz bırakır. Bu nedenle çocuğun hayatına güzel izler bırakmalı, gelişen ruhuna güzel dokunuşlar yapmalıyız." dedi.

Prof. Dr. Tarhan, çocuk yetiştirmede sevgi ve disiplinin dengeli bir şekilde verilmesinin hayati önem taşıdığını dile getirerek, "Sevgi çok, disiplin gevşekse sakıncalı. Sevgi ve disiplin ikisi de çoksa o da sakıncalı. Bütün iş, kararlı, tutarlı ve devamlı olmakta. Kar yağışı gibi; yavaş ve devamlı olursa tutar. Disiplin ve nasihat de böyledir; yavaş ve devamlı olursa etkili olur." ifadelerini kullandı.

Annelik ve babalık modeli kültürel olarak öğrenilir

Annelik ve babalığın genetik bir yetenek olmadığını, kültürel olarak öğrenilen bir model olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, "Eşleşme biyolojiktir ama evlilik kültüreldir. Annelik hormonu vardır ama babalık hormonu yoktur. Annelik ve babalık modeli kültürel olarak öğrenilir. Sağlıklı anne, sağlıklı baba olmak için muhakkak kendimizi geliştirmemiz gerekir." şeklinde sözlerini tamamladı.

 

 

 

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı : BEYAZ

Bu haber toplamda 3 kez okunmuştur.
BENZER HABERLER

Yorum Ekle

E-posta adresiniz yayınlanmayacaktır. Zorunlu alanlar * ile işaretlenmiştir

PUAN DURUMU
O AV P
1 Galatasaray Galatasaray 36 91 95
2 Fenerbahçe Fenerbahçe 36 90 84
3 Samsunspor Samsunspor 36 55 64
4 Beşiktaş Beşiktaş 36 59 62
5 Başakşehir Başakşehir 36 60 54
6 Eyüpspor Eyüpspor 36 52 53
7 Trabzonspor Trabzonspor 36 58 51
8 Göztepe Göztepe 36 59 50
Tamamını Göster
16 Bodrum FK Bodrum FK 36 26 37
17 Sivasspor Sivasspor 36 44 35
18 Hatayspor Hatayspor 36 47 26
19 A.Demirspor A.Demirspor 36 34 2
O AV P
1 Kocaelispor Kocaelispor 38 68 72
2 Gençlerbirliği Gençlerbirliği 38 57 68
3 Karagümrük Karagümrük 38 55 66
4 İstanbulspor İstanbulspor 38 67 64
5 Bandırmaspor Bandırmaspor 38 52 64
6 Erzurumspor Erzurumspor 38 53 64
7 Boluspor Boluspor 38 66 61
8 Iğdır FK Iğdır FK 38 57 58
Tamamını Göster
17 Ankaragücü Ankaragücü 38 49 48
18 Şanlıurfaspor Şanlıurfaspor 38 45 40
19 Adanaspor Adanaspor 38 32 30
20 Yeni Malatyaspor Yeni Malatyaspor 38 14 -21
O AV P
1 Liverpool Liverpool 38 86 84
2 Arsenal Arsenal 38 69 74
3 M.City M.City 38 72 71
4 Chelsea Chelsea 38 64 69
5 Newcastle Newcastle 38 68 66
6 Aston Villa Aston Villa 38 58 66
7 N. Forest N. Forest 38 58 65
8 Brighton Brighton 38 66 61
Tamamını Göster
17 Tottenham Tottenham 38 64 38
18 Leicester City Leicester City 38 33 25
19 Ipswich Town Ipswich Town 38 36 22
20 Southampton Southampton 38 26 12
O AV P
1 Bayern Munih Bayern Munih 34 99 82
2 Leverkusen Leverkusen 34 72 69
3 E. Frankfurt E. Frankfurt 34 68 60
4 B. Dortmund B. Dortmund 34 71 57
5 Freiburg Freiburg 34 49 55
6 Mainz 05 Mainz 05 34 55 52
7 RB Leipzig RB Leipzig 34 53 51
8 Werder Bremen Werder Bremen 34 54 51
Tamamını Göster
15 Hoffenheim Hoffenheim 34 46 32
16 FC Heidenheim FC Heidenheim 34 37 29
17 Holstein Kiel Holstein Kiel 34 49 25
18 Bochum Bochum 34 33 25
O AV P
1 Barcelona Barcelona 38 102 88
2 Real Madrid Real Madrid 38 78 84
3 Atletico Madrid Atletico Madrid 38 68 76
4 Athletic Bilbao Athletic Bilbao 38 54 70
5 Villarreal Villarreal 38 71 70
6 Real Betis Real Betis 38 57 60
7 Celta Vigo Celta Vigo 38 59 55
8 Rayo Vallecano Rayo Vallecano 38 41 52
Tamamını Göster
17 Sevilla Sevilla 38 42 41
18 Leganes Leganes 38 39 40
19 Las Palmas Las Palmas 38 40 32
20 Real Valladolid Real Valladolid 38 26 16
O AV P
1 SSC Napoli SSC Napoli 38 59 82
2 Inter Inter 38 79 81
3 Atalanta Atalanta 38 78 74
4 Juventus Juventus 38 58 70
5 Roma Roma 38 56 69
6 Fiorentina Fiorentina 38 60 65
7 Lazio Lazio 38 61 65
8 AC Milan AC Milan 38 61 63
Tamamını Göster
17 Lecce Lecce 38 27 34
18 Empoli Empoli 38 33 31
19 Venezia Venezia 38 32 29
20 Monza Monza 38 28 18
O AV P
1 PSG PSG 34 92 84
2 Marsilya Marsilya 34 74 65
3 AS Monaco AS Monaco 34 63 61
4 Nice Nice 34 66 60
5 Lille Lille 34 52 60
6 Lyon Lyon 34 65 57
7 Strasbourg Strasbourg 34 56 57
8 Lens Lens 34 42 52
Tamamını Göster
15 Le Havre Le Havre 34 40 34
16 Reims Reims 34 33 33
17 Saint-Etienne Saint-Etienne 34 39 30
18 Montpellier Montpellier 34 23 16
O AV P
1 PSV Eindhoven PSV Eindhoven 34 103 79
2 Ajax Ajax 34 67 78
3 Feyenoord Feyenoord 34 76 68
4 FC Utrecht FC Utrecht 34 62 64
5 Alkmaar Alkmaar 34 58 57
6 FC Twente FC Twente 34 62 54
7 Go Ahead Eagles Go Ahead Eagles 34 57 51
8 NEC Nijmegen NEC Nijmegen 34 51 43
Tamamını Göster
15 NAC Breda NAC Breda 34 34 33
16 Willem Willem 34 34 26
17 RKC Waalwijk RKC Waalwijk 34 44 25
18 Almere Almere 34 23 22